Web: http://www.teknoarsiv.net/
Blogger,Blogger Eklenti, Blogger Tema!
E-Bültenimize Abone Olun Son Yazılar Mail Olarak size gelsin Yazılarımızı Kaçırmayın:
Copyright © Teknoloji Kalemim | Teknoloji Portalı | Türkçeleştirme http://teknolojikalemim.blogspot.com/
Bu kez bir eğitimci olarak yazıyorum,
Bu kez bir eğitimci ailenin eğitimci kızı olarak yazıyorum,
Bu kez KPSS’ye hazırlanan bir öğrenci olarak yazıyorum,
Bu kez ÖSS stresini en derininden yaşamış bir öğrenci olarak yazıyorum,
Bu kez bilgisayar dışında bir konuda yazıyorum, bu kez...
Eğitimin ne kadar önemli olduğundan, eğitimin gereklerinden, eğitim nedir den bahsetmeme gerek yok, zaten yeteri kadar tartışılan konular bunlar…
Yolda, markette, okulda, stajda vb. giderken bir büyük bir çocuğa bağırdığında, kızdığında gerçekten çok üzülüyorum. O çocuk ki daha yeni dünya ile tanışıyor, sizin kadar deneyimli değil. O’na ne yapılır ne yapılmaz öğrettiniz mi ki çocuğa kızıyorsunuz?
Çocuktur bu yerinde durmaz, bağırır, sürekli oyun oynamak ister, neden onu sürekli oturtmaya, susturmaya çalışıyoruz? Yanlış anlaşılmasın ne disipline ne de şımarıklığa yer verin demiyorum. Çocuğun tüm hareketlerinden büyükleri olarak biz sorumluyuz. Onun yanlış yaptıklarından da biz sorumluyuz. Ona doğruları gösteremedik ki doğruları bekliyoruz. Örnek olay vermiyorum bu kez.
Eğitim sisteminden çok yakınılıyor bu günlerde. Okullarda disiplin sağlayamıyoruz diyor öğretmenler. Disiplin sağlamak için kullanılan yöntemleri bilmiyoruz ki!
Eğitim sistemindeki yanlışları tartışıyoruz hep. Bence yanlışları değil kendimizi, öğretmenlerimizi, öğretmenlerimizi nasıl seçtiğimizi, yetiştirdiğimizi tartışmalıyız önce. Sonra doğru ders programını tartışmalıyız doğru eğitim sistemi için.
Burada öğretmen yetiştirenlere değil eleştirim, eğitim sistemine de değil, öğretmen adaylarını eleştiriyorum. Daha önce söyledim ya kimi eleştiriyorsam açık açık söylerim diye, öğretmenleri ve öğretmen adaylarını eleştiriyorum. Yaptıkları işin farkında olmamalarını eleştiriyorum. KPSS’ye hazırlanırken, asıl amaçlarını, o küçücük ellere nasıl dokunacaklarını, küçük gözlere nasıl bakacaklarını, onlara nasıl hitap edeceklerini unuttukları için eleştiriyorum.
Hani okul 2. evdi?
Hani okulda çocuklar için bir yuva idi?
Hani öğretmenlerimiz diğer anne ve babalarımızdı?
Bunları, bu değerleri unutan öğretmenleri ve öğretmen adaylarını eleştiriyorum...
Üzülüyorum, çocuklar için, geleceğimiz için, öğretmenler için, öğretmenlik mesleğinin kutsallığını yavaş yavaş yitirmeye başladığı için…
Özlüyorum değerli öğretmenlerimi, kapıdan girdiği anda sadece bizi düşünen öğretmenlerimi, ana okulundan lise sona kadar kendimi evimde hissettiren ailemi…
Eğer şu ana kadarki naçizane başarımı onlara, aileme, öğretmenlerime ithaf ediyorum.
Öğretmenlik mesleğinin kutsallığını yitirmemesi dileğiyle…
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bilgisayar ve Teknoloji Kulübü olarak Samsun’daki bilişim etkinlikleri adına açılışı yaptık. Aşağıda programı yazayım sonra etkinlik üzerinde konuşmaya devam edelim.
19 Ekim 2009
10:00 - Bilişim Sergisi Açılışı (OMÜ BÖTE öğrencileri tarafından hazırlanan projelerin tanıtılması)
11:00 - BÖTE Tanıtım Programı
12:00 - Öğle Arası
13:00 - Microsoft Certificied Application Developer | SOA Danışmanı
Gökhan Öztopuz
Konu;
Web Temelleri
Web servisleri
Ajax örnekleri
Azure
Bulut Bilişimi
20 Ekim 2009
Microsoft Regional Director, MEA | INETA Turkey Lead | Silverlight MVP
Daron YÖNDEM
10.30-12.00 WPF ile 3D animasyonlar
13.00-14.30 LINQ ile veritabanı erişimi
15.00-17.00 Silverlight
Son 1.5 yıldır katıldığım/düzenlediğim her etkinlik bana çok güzel ve paha biçilemez manevi hediyeler bırakarak gitti.
Her birinde ayrı ayrı bilgi ve deneyim kazandım ve anlatamayacağım kadar güzel geçen etkinlikler oldular. Bu kez Sayın Daron Yöndem’e çok çok teşekkürlerimi sunarım. Daha önce bir kaç etkinlikte, ve webinerlerinde kendisini dinlemiştim ama bu kez düzenlediğimiz bir etkinlikte kendisini ağırlamaktan çok mutlu olduk.
Etkinlik sırasında bir çok video çektik bunlarda düzenlendikçe yayınlayacağım tabii ki! Daron Hoca’nın seminerinde hepimiz öyle dinlemişiz ki bu bölümde az fotoğraf çekmişiz, neyse ki elimizde seminer videoları var, düzenleyince onlarda gelecek.
OMÜ BÖTE öğrencileri tarafından hazırlanan projelerden görüntüler alınarak hazırlanmış bir kaç videodan birisi;
OMÜ BÖTE 3D Max Projeleri from kubra kose on Vimeo.
Bilişim Günleri düzenlerimde BBBÖ’yü unuturmuyum? Tabii ki hayır!!
Bilişim Günlerinde katılan herkese gerçekten çok çok teşekkürler…
NEDEN HERKES TEKNOLOJİYE KARŞI?
NEDEN İNTERNET ASOSYALLEŞTİRSİN Kİ?
ANLAMIYORUM İŞTE! ANLAYAMIYORUM SİZİ!
(özellikle büyük harflerle yazdım çünkü bağırıyorum ve kızgınım )
Bir çok blogda bu konu ile ilgili yazı gördüm, çok kızgınım. Facebook, FriendFeed, Twitter insanları uzaklaştırıyormuş,
Nedense herkes teknolojinin bizi uzaklaştırdığını düşünüyor, kesinlikle öyle düşünmüyorum.
Evet gidemediğim arkadaşlarımıza bayramlarda sms atıyoruz, kalkıp 6 saat uzaklıktaki arkadaşımızın yanına gidemediğimiz gibi.
Evet lise arkadaşlarımızla facebookta konuşup, resimlerine yorum yapıyoruz. Liseden sonra hepimiz farklı üniversitelere gittiğimiz, ve tatiller hariç birbirimizi göremediğimiz için,
Evet birbirimizin twitter hesaplarını takip ediyoruz. Yanında olamadığımızda arkadaşımız sevindiğinde onunla sevinmek, sevincini paylaşmak, üzüldüğünde onunla üzülmek için,
Evet Biz insanız, yüz yüze görüşmek, sohbet etmek ve aynı havayı teneffüs etmek isteriz. Ama yüz yüze sohbet etmek istediğimiz arkadaşlarımız her zaman, yakınlarımızda olmayabiliyor.
Şimdiye kadar teknoloji hiç bir şekilde beni gerçek dünyadan uzaklaştırmadı, aksine daha da yakınlaştırdı. Teknolojiye imkansızlıktan dolayı ulaşamayan çok sevdiğim arkadaşlarımda sık sık görüşemez oldum araya mesafeler girince. Uzak şehirlerde çalışan akrabalarımdan facebook ile daha çok haber alıyorum, email fordwardlayarak gülüyoruz bi çok konuya, birbirimizden haber alıyoruz.
Sayın MSP arkadaşım Muhammed Medeni Baykal ile internet sosyalliği üzerine geçen konuşmamızdan sonra yayınlamış olduğu blog yazısındaki videoda gerçekten anlatmak istediklerimin bir kısmı var.
Bilişim konulu seminerlerin büyük bir kısmı İstanbul’da yapılıyor, ama webinerler aracılığı ile o seminerlere katılarak bilişimdeki sosyalliğimi nasıl göz ardı edebiliyorsunuz?
Artık arkadaşlarıma telefonla bile ulaşamazken (telefonla arıyorum açmıyor, Mobile MSN aracılığıyla ileti gönderiyorum cevap alıyorum) teknolojiyi nasıl zararlı görebilirsiniz?
İş başvurularında mülakat için kalkıp İstanbul’a gitmek yerine çektiğim bir videoyu internet üzerinden göndererek başvuru yaptığımda, sağladığı katkıyı nasıl göz ardı edebilirsiniz?
İnternette sosyalleşmek sadece facebook, msn olarak algılayanlara tabii ki karşıyım, ama internet gibi hiçbirimizin evine sığmayacak bir ansiklopediyi nasıl göz ardı edebilirsiniz?
Sosyalleşmek arkadaşların ile yüz yüze görüşmek midir sadece? Farklı şehirlerde okuyan arkadaşlarım ile internet üzerinden daha sık iletişim kurarak, bir birbirimizden daha sık haber alarak nasıl sosyalleşmediğimi düşünebilirsiniz?
Siz!!! Evet Siz Bayım/Hanım;
Anlamıyorum Sizi! Neden teknolojiye bu kadar karşısınız? Neden getirdiği kolaylıkları görmüyorsunuz? Neden, anlamıyorum Sizi!! Bana twitter gereksiz, friendfeed boş iş mi diyorsunuz? Neden Sayın Bayım/Hanım?? Bana açıklayabilir misiniz?
Nedense herkes teknolojinin bizi uzaklaştırdığını düşünüyor, Değil işte! öyle değil! Teknoloji, SİZ kullanmayı bildikçe KESİNLİKLE öyle değil!!!!
Bilgi toplumu, eğitim, iş hayatı, sosyal yaşam, cinsiyet eşitliği, yaşlılıkta bağımsız yaşayabilme, eğlence ve yaratcılık gibi yaşamın her alanına etki ediyor. Fakat hala Avrupa nüfusunun %30-40’ı çoğunlukla sosyo-ekonomik ayrışmalara sebep olan düşük gelir seviyesi, yetersiz eğitim, engelli olma, kültürel ve coğrafik izolasyon gibi sebeplerden dolayı bilgi toplumunun dışında kalma riski altında yaşıyor. eKatılım (eInclusion) ve ya başka bir deyişle sayısal katılım ekonomik ve sosyal ayrışmaları bertaraf etmek için bilgi ve iletişim teknolojilerini mobilize etme olanağı sağlıyor.
Telecentre-Europe, üyeleri arasındaki bilgi paylaşımını ve birbirinden öğrenmeyi teşvik ederek Avrupa’daki kamu internet erişim merkezlerinin (KIEM) etkisini arttırmak için çalışan bütünleştirici ve hareketli bir networktür. Avrupa’da 100 000’den fazla halka açık KIEM olduğu tahmin edilmektedir. Bu merkezlerde 250.000 kişinin istihdam edilmiştir ve bunun yanısıra 100.000’den fazla gönüllü hizmet bu merkezlerde vermektedir. Yine bu merkezlerin ortalama olarak bir yılda sadece Avrupa’da Bilgi ve İletişim Toplumundan yeterince faydalanamayan 25 milyon kişiye doğrudan hizmet verdiği tahmin edilmektedir.
Bilgi Toplumuna herkesin katılımını sağlamak amacıyla çalışmalar yürüten 100’den fazla KIEM yöneticisi, liderler ve paydaşlar İstanbul’da 14-15 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan Telecenter Europe 2009 Zirvesinde bir araya geliyor. Bu zirvenin Nisan 2008’de Riga’da gerçekleştirilen Telecenter Liderler Forumunun devamı niteliğinde olup, çıktılarının geleceğe başarılı sonuçlar taşıması bekleniyor.
Avrupa’nın küresel ekonomik krizle mücadele ettiği şu dönemde, Telecentre-Europe ekonomik zorlukların aşılmasında ve bilgi toplumu ekonomisinin sunmuş olduğu fırsatlardan yararlanılmasında, sonuç odaklı yerel ve ulusal eKatılım programlarının nasıl faydalı olacağını göstermek istiyor. Zirve kapsamında katılımcılar günümüzün zorlu problemlerini beş başlık altında irdeleme fırsatı bulacaklar: İstihdam, Erişilebilirlik, Kapasite gelişimi, Vatandaşlık ve Sürdürülebilirlik.
TelecenterEurope 2009 Zirvesi
14-15 Ekim 2009, Istanbul Greenpark Hotel-Merter
Etkinlik web sayfasi : http://www.telecentre-europe.org/summit/2009/tes.php
Etkinlik programı: http://www.telecentre-europe.org/summit/2009/pdf/Telecentre-Europe_Summit_09_Programme.pdf