Alemleri yaratan Rabbimizin , herşeye gücü yeten ve her şeyin mutlak mülk sahibi olduğunu idrak eden bir mümin , hayatının her bir zerresini bu ahval üzere yaşarsa kaybedenlerden olmaz. Mümin kayıtsız , şartsız Allah'a tam olarak teslim olmalıdır. Allah'a teslimiyet demek , her şeyin sahibine gösterilecek olan en derin saygı ve muhabbet demektir. Teslim olmak ile bir nevi insan , Allah'ı kendisine vekil tayin eder. O ne güzel vekildir.
Kur'an-ı Kerim'in bir çok ayet-i kerimesinde Allah'a teslimiyet hususunda bize öğütler verilmektedir...
Cenab-ı Hakk insanoğlunu bir çok şekilde imtihana tabi tutar , sabredenler olup olmadığını görmek ister. Sabredenlere müjdeler vardır...
Bakınız Bakara Suresinin 155.ayet-i celilesinde ;
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ
Ve le neblüvenneküm bi şey'im minel havfi vel cui ve naksim minel emvali vel enfüsi ves semerat, ve beşşiris sabirin
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele !
Mümin kimsenin başına bir bela geldiği zaman isyan etmez ve bu belanın Allah'tan geldiğini idrak ederek sabredenlerden olmak için sabır gösterir , şükredenlerden olmak için bol bol şükreder. Bu hali Allah-u Teala yine Bakara Suresinin 156.Ayetinde şöyle işaret ediyor.
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
Ellezine iza esabethüm müsiybetün kalu inna lillahi ve inna ileyhi raciun
Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman, «Biz Allah içiniz ve biz nihâyet ona döneceğiz,» derler.
Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de bir çok defa kendisine nasıl dua ile teslim olmamız gerektiğini gösterir. Bir çok ayette ne şekilde dua etmemiz gerekiyorsa o şekli bize gösterek teslim olanlardan olmamızı ister.
Örneğin Ali İmran Suresinin 26.ayet-i kerimesinde ;
قُلِ اللَّهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَن تَشَاء وَتَنزِعُ الْمُلْكَ مِمَّن تَشَاء وَتُعِزُّ مَن تَشَاء وَتُذِلُّ مَن تَشَاء بِيَدِكَ الْخَيْرُ إِنَّكَ عَلَىَ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Kulillahümme malikel mülki tü'til mülke men teşaü ve tenziul mülke mimmen teşa', ve tüizzü men teşaü ve tüzillü men teşa', bi yedikel hayr, inneke ala külli şey'in kadir
(Resulüm) De ki: «Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden çeker alırsın ve dilediğini azîz edersin, dilediğini de zelil kılarsın. Hayır (iyilik), Senin Yed-i Kudretindedir. Şüphe yok ki, Sen her şeye ziyâdesiyle kâdirsin.»
Enam Suresinin 162.Ayetinde;
قُلْ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Kul inne salati ve nüsüki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil alemin
De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.
Türk Milleti yeryüzünde İslamı en güzel şekilde yaşamaya çalışan ve neredeyse bütün gelenek ve göreneklerine İslamiyetin esasiyetini nakış nakış işleyen tek millettir. İnşa'allah demeden konuşmayız ,yapacağımız her işin önüne inşa'Allah der , yada Allah'ın izniyle deriz... Bir Hadis-i Şerif'te '' İnşallah demek imanın mükemmelliğindendir'' buyrulmaktadır.
Kehf Suresi 23 ve 24. ayet-i kerimelerde şöyle buyrulmaktadır.
وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدً
إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا
Ve la tekulenne li şey'in inni failün zalike ğada İlla ey yeşaellahü vezkür rabbeke iza nesite ve kul asa ey yehdiyeni rabbi li akrabe min haza raşeda
Ve bir şey hakkında, «Ben bunu elbette ki, yarın yapacağım,» deme. Ancak Allah Teâlâ dileyecek olursa (yapacağım)» de. Ve unuttuğun vakit Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir dosdoğru hayra (bir muvaffakiyete) eriştirir.»
Vural Egemen Sarıgöz
01.08.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder