Birçoğumuz için hayallerimizin peşinde koşmak, aklımızdan geçen düşünceler ve sözlü-yazılı ifadelerin ötesine geçemiyor. Henüz 15 yaşında olan ve kendisine ‘Mars’a ayak basan ilk insan olmak’ gibi büyük bir hedef koyan Abigail Harrison, bugüne kadar başardıklarıyla hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen yeni nesil için benzersiz bir örnek oluşturuyor.
‘Adam olacak çocuk’ tabiri, sosyal medyanın etkisiyle kalıbını tamamen değiştiriyor. ABD’de yaşayan 15 yaşındaki bir genç, sisteme ayak uyduranların veya anne-baba egosunun kurbanı olanların aksine, bugüne kadar tanık olmadığımız bir başarı öyküsü ortaya koyuyor.
Henüz küçük bir çocukken astronot olmaya karar veren Abigail, annesinden aldığı destekle hayalini gerçekleştirmek için hiç vakit kaybetmeden çalışmaya başladı. Hayalini sadece anlatmakla yetinmeyen Abigail, açtığı blog sayfası ve sosyal medya ağlarıyla dünyanın dört bir yanında binlerce takipçiye ulaşmış durumda.
Ortaya koyduğu arzu dolu çalışmayla NASA’nın dikkatini çeken, Space.com ve Mashable gibi önde gelen bilim ve teknoloji sitelerine konuk olan Abigail, ABD televizyonlarının da merak ettiği bir isim haline geldi. Bunun en önemli sebeplerinden biri, Mayıs sonunda Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) göreve başlayacak olan astronot Luca Parmitano’nun, Abigail’i ‘Dünya’daki irtibat şefi’ olarak seçmiş olması.
‘Yeni şeyler keşfetmek ve bilinmeyenleri gün ışığına çıkarmak istiyorum’ diyen Abigail, kendisi için en mükemmel hedefin Mars olduğunu biliyor. Abigail, kısa zamanda elde ettiği başarının öyküsünü ve Mars’a uzanan hayallerini nasıl gerçeğe dönüştürmek istediğini ntvmnsbc’ye anlattı.
Yeni nesli temsil eden biri olarak etkileyici bir hikayen var. 15 yıl önce Mars’a gitmek hala bir hayal iken bugün düşünce senin gözlerinin önünde nasıl canlanıyor? Kızıl Gezegen’e yakın gelecekte gidebilme ihtimalimiz sence yüksek mi?
Bence Mars’a gitme ihtimalimiz veya ‘elimizdeki şanslar’ oldukça yüksek. Mars’tan öğrenebileceğimiz çok fazla şey olduğu gibi, Kızıl Gezegen’de geçmişte var olmuş veya şu an var olması muhtemel yaşam izlerini keşfetmeye yönelik kamuoyunda çok büyük bir heyecan var. Teknoloji geliştikçe, Mars’a gitme ihtimalimiz de bir o kadar artıyor. Nihayetinde, bir Mars görevi birçok ulusun bir araya gelmesini gerektirecek gibi görünüyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) yapılan çalışmalar ve yabancı devletlerin buna gösterdiği katılım geleceğin bize getireceklerini anlamak için güzel bir işaret.
Sadece ben değil, dünyada kimse Mars’a gitmek için senin kadar can atan bir genç görmedi. Sadece hayal etmekle kalmıyor, amacına ulaşmak için ciddi bir çalışma ortaya koyuyorsun. Bu ilham nerden geliyor?
Sahip olduğum ilham veya Uzay’a olan sevgim, doğduğum günden itibaren bende olan bir şey. Astronomi dünyasında yer alan ve yaptıkları seven birbirinden inanılmaz insanlarla tanıştığım yıllar boyunca, bu ilham giderek güçlendi. Merak eden, sorulara yanıt arayan bir yapım var. Yeni keşifler yapmaya ve bilinmeyenleri ortaya çıkarmaya duyduğum istek beni Mars’a ayak basan ilk astronot olmak konusunda teşvik ediyor. Dünyanın dört bir yanından gelen destek de bana ilham veren etkenlerden biri. Her gün bana tweet ve mesaj atan, e-posta gönderen insanların desteği, beni fazlasıyla motive ediyor.
Düzenli olarak Çince ve matematik çalışmanın yanında eğitimlere katılıyorsun. Astronot olmak için nasıl bir eğitim sürecinden geçmen gerektiği hakkında biraz bilgi verebilir misin?
NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) astronotu olmak için bilim, teknoloji veya matematiğin ilgili alanlarında üniversite eğitimi almanız gerekiyor. Ayrıca, üç yıllık çalışma tecrübeniz olması ve Rusça bilmeniz lazım. Şu an için lisede eğitim gören biri olarak en iyisini yapmaya ve alabildiğim tüm ileri dersleri almaya çalışıyorum. Minnesota Üniversitesi’ne başvurarak gelecek yıl İkincil Eğitim Sonrası Opsiyonu (PSEO) için başvurdum. Bu sistem, lise öğrencilerinin üniversiteye daha erken başlamasına imkan veriyor. Aynı zamanda, Rusça öğrenmeye başlayacağım. Son olarak, astronot olabilmek için belli bir fiziksel yeterlilik gösterebilmeniz lazım. Haftada 15 saat jimnastik yaparak astronot olabilmek için gereken güce ve dayanıklılığa sahip olmayı istiyorum.
İtalyan astronot Luca Parmitano akıl hocalığını yapıyor. UUİ’de görev yapacak Luca ve diğer astronotlarla nasıl bu kadar yakın bir ilişki kurdun?
Luca Parmitano ile şans eseri havaalanında tanıştım. Annemle beraber 16 Mayıs 2011 tarihinde Endeavour Uzay Mekiği’nin en son görevi için ateşlenmesini izlemek çin Floriada’daki Kennedy Uzay Merkezi’ne gitmiştim. STS-134 görevinin gerçekleştirecek olan Endeavour’un ateşlenmesinin ardından eve dönüş yolunda Luca ile tanıştık. Şans eseri, uçaklarımız kalkmadan önce konuşmaya vaktimiz oldu. Luca bana e-posta adresini verdi. Ben de ona akıl hocam olmayı isteyip istemeyeceğini sordum. Özel bir Apollo etkinliği gibi uzay etkinlikleri ve uzay kamplarında diğer astronotlarla tanıştım. Birçok astronotun yanı sıra çok sayıda alanında uzman insanla tanışma şansı yakaladım. Tanıştığım tüm insanlar bana ilham verdi ve hayallerimi desteklediler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder