AKP ve Cemaat arasındaki gerginliğin analizini yapanlara baktığımda hep farklı bakış açıları ile karşılaştım. Arkadaşlarla yaptığımız bir çok sohbette türlü türlü fikirler ortaya atıldı. Tartışma programlarında, gazetelerde , televizyonlarda hep gerginliğin sebepleri konuşuldu. Aralarında haklı olanlar da vardı , gündemi saptırmak isteyenlerde...
AKP, Cemaat gerginliğinin Diyarbakır'da ki Barzani Rezaletini unutturduğunu düşünen oldu mu hiç? Düşünen vatandaşlarımız da kahve sohbetlerinde dile getirdi , buhar olup uçtu gitti.
Cemaatin AKP Kurmaylarına ait kasetlerin bile köşe yazarlarına gönderildiğinin iddia edildiği şu günlerde bu gerginliğin bir perdeleme yöntemi olduğunu anlamamak için Türkiye'de yaşamıyor olmak gerekir.
Dershanelerin kapatılması gibi bir şey söz konusu bile değil iken cemaatin bu kadar sert tepki vermesine anlam veremiyorum. Dershanelerin Özel okula dönüşmesi elbetteki bir maliyet gerektiriyor ancak cemaat bu maliyetin altında kalmaz ve dünyada hatırı sayılır özel okullar arasına girmeyi başarır ki özel okulları da mevcuttur.
Gelin AKP ve Cemaat gerginliğine bir de şu pencereden bakalım.
Cemaatin Türkiye'de sayıları binleri aşan dershaneleri var , büyük metropol şehirlerde onlarca dershaneleri var. Bu dershanelerden elde edeceği gelirin daha fazlasını elde edecek iken neden tepki göstersin.
Cemaatin dershaneleri özel okul olursa Milli Eğitim Bakanlığına direkt olarak bağlı olacak , öğretmenlerinin hepsi devletin öğretmeni muamelesi görecektir. Yani Necip Hablemitoğlu'nun Köstebek isimli kitabında cemaatin devlet kadrolarına sızma operasyonunu işaret ettiği gibi , cemaat devletin bir fiil tüm tershanelerine girmiş olacaktır.
Bu durumda cemaatin bu dönüşüme tepki göstermesinin ardında yatan gerçek şu olabilir mi?
Cemaat özel okul olmayı istiyor ancak bunu istemiyor gibi görünerek mağduru oynayarak mensuplarına daha bir sokulmayı , mensup olmadıklarına ise kapatılmayı göstererek mağdur görünmeyi mi istiyor?
Cemaatin, Erdoğan'dan olan rahatsızlığını da hasbel kader öğrenmiş olduk. Bu bahane ile Erdoğan olmadan yoluna devam etmek istiyor olabilir.
Tayyip Erdoğan'ın da Cemaatin isteklerini yerine getirdiğini kendi ağzından dinledik. Tayyip Erdoğan cemaate boyun eğmekten bıkmış olabilir mi?
Cemaatin hatırı sayılır mensuplarından doğan hatırı sayılır seçmen kitlesini düşününce bu gerginliğin düzmece mi yoksa gerçekten böyle bir anlaşmazlık var mı önümüzde ki yerel seçimlerde göreceğimiz kesindir.
AKP ve Cemaat gerginliğinde derinlere bakmakta fayda var. Bize gösterilenden başka bir yüzü görmek için derinlere bakmamız şarttır.
Fetullah Gülen'in ilerleyen günlerde bahsedildiği gibi kasetlerin piyasaya sürülmesi emrini vereceği iddiası doğruysa Allah AKP'nin Belediye Başkan Adayı olan Bakanlarına sabırlar versin.
Bizim köşede ki Büfeci Murat abi dahi korkuyor kasetim var mı diye?
Vural Egemen Sarıgöz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder